Sezonun ilk amatör yol bisikleti yarışı efsane rotada gerçekleşti , 73 kilometrelik parkurun ilk 7 kilometresi neutral startla geçildi. Öncelikle organizasyonda emeği geçen Mutlu Erçevik’e , Tekirdağ Belediyesi’ne teşekkürü borç biliriz , ülkemizde son yıllarda böyle etkinliklerin çoğalmış olmasını görmek gurur verici.

Yarış “Efsane Rota” olarak adlandırılan Tekirdağ – Şarköy arasında gerçekleştirildi , Trakya insanının sıcakkanlılığı ile birleşince hem yarışçılar için hem de çevre bölgelerdeki insanlar için keyifli bir aktivite oldu.

Kendi adıma yarışın olumlu yanlarından bahsetmek istiyorum biraz. Uzun zamandır bu kadar güzel manzaralı bir yerde bisiklet sürdüğümü hatırlamıyorum , çıkışları insanı “ben burada ne yapıyorum ya?” diye düşündürtse de inişe geçince biraz ürkmeyle birlikte o güzel manzara herşeyi unutturuyordu. Yarışta tadımızı kaçıran iki küçük sorun vardı , birisi Uçmakdere sahili tarafında tam karşımızdan esen kuvvetli rüzgardı sanırım diğeri ise bozuk yollar. Yarış zaten oldukça eğimli bir yerde olduğu için yol bozukluğunu hissetmeyeceğimi düşünüyordum ancak yarışın başı ve özellikle köylerin arasından geçen yollar çok bozuktu duyduğum kadarı ile bisikletine zarar geleceğini düşünüp yarışı bırakanlar bile varmış. Aslında yol çalışmaları yapılmasına rağmen (bkz. Tekirdağ Ulusal Egemenlik Kupası Rotasında Onarım Çalışmaları Hızlandı) yolların bu kadar kötü oluşu “Rotada ufak bir değişiklik yapılabilir miydi?” sorusunu akıllara getirdi.

Bir diğer sorun ise organizasyon yetersizliğiydi diyebilirim , teknik sorun sebebi ile yarış dışı kaldım ve süpürge aracını uzun süre bekledim. Süpürge araç geldi gelmesine ama üç tane pick-up tipinde kamyonet anca 20 civarında bisiklet taşıyabiliyordu , böyle bir rotada bu kadar amatör katılım olmasına karşın sadece 20 kişinin yarış dışı kalabilme ihtimalinin ne kadar düşük olduğunu siz tahmin edebiliyorsunuzdur zira kısa bir süre sonra süpürge araçlarda yer kalmadı ve bir sürü bisikletçi (tahminimce 50-60 kişiye yakın) kendi imkanları ile bitiş noktasına gelmeye çalıştılar. Süpürge araçlarla ilgili bir diğer sorun ise kimsenin zaman limitini bilmemesiydi , en arkada kalan 5-6 bisikletçi yarışı bırakıncaya dek beklendi. Zaman limiti olmasına karşın kimsenin bu durumdan haberi yoktu ve zaman limiti uygulanmadı bu sebeple süpürge aracın bitiş noktasına gelmesi saat 18.00 civarını buldu.

Yarış içerisinde ciddi kazaların olmaması ise bizi gerçekten çok mutlu etti zira parkur çok keskin dönüşlerden oluşuyordu ve bazı yerlerde anlık bir hata gerçekten çok büyük kazalara sebebiyet verebilirdi. Bildiğim kadarıyla yarış içerisindeki en ciddi kazayı Çorlu Bisiklet’ten bir sporcu gerçekleştirmiş ve bariyerlere çarparak maşasını kırmış , kendisine geçmiş olsun diyoruz.

Ufak sorunların yarışın güzelliğini etkilemediğini düşünüyorum ve ilk defa düzenlenen bu güzel yarışın gelecek yıllarda ki gidişatını etkilemeyeceğini umut ediyorum. Bu yarış gibi yarışların daha çok olması ülkemizdeki bisiklet sporu adına oldukça faydalı olacaktır.

Tekrardan Sayın Mutlu Erçevik’e bisiklet sporuna kazandırdıklarından dolayı teşekkür ederiz.